İstanbul’un Muharririnden Esrarengiz Bir Roman

Osman Cemal Kaygılı, cumhuriyet öncesi ve sonrasında günlük gazete ve dergilerde sayısız hikâye, tefrika halinde roman ve kültürel, toplumsal hayata dair yazılar yazmıştır. Bunların ancak bir kısmı kitap olarak yayımlanmış, pek çoğu gazete ve dergi sayfalarında kalmıştır.

Onun eserlerinde İstanbul, sokakları ve insanıyla apaçık karşımıza çıkar. Karakterlerini hayatın içinden çekip alır, onların dillerini, tavırlarını kelimelere döker. Hikâye ve romanlarında, mekânları ve diyalogları kurmacadan uzak, gerçeğe yakından dokunur şekilde kullanmıştır. Bu yönden Osman Cemal Kaygılı için şehrin dahası sokağın sesi tabirini kullanmak yanlış olmayacaktır.

Günümüz penceresinden bakıldığında dönemdaşlarına nazaran hak ettiği değeri okur nezdinde bulamadığı pekâlâ söylenebilir. Ancak dönemin edebiyat camiası içinde farklı bir yerde konumlandığı aşikârdır.

Kovuk Palas’ın Esrarı, 1942 yılında Son Telgraf gazetesinde 74 bölüm halinde tefrika edilmiştir. Bu eseri yayıma hazırlarken Son Telgraf gazete arşivi taranmış, yazarın dili, üslubu ve metni aslına uygun şekilde aktarılmıştır.

Osman Cemal Kaygılı’nın adım adım gezdiği, her karışını bildiği İstanbul’un, surları içinde kalmış, içi dışından daha büyük, cümbüşlü ve esrarlı bir kovuğunun kapısını aralayan Kovuk Palas’ın Esrarı romanını okura iftiharla sunuyoruz.

Yazan: Mustafa Okumuş