Bir Garip Adam

Yedi Meşaleciler’in tek öykücüsü, Cumhuriyet döneminin korku türünde örnekler veren ilk yazarı olan Kenan Hulusi Koray’ın öykülerinde, kelimeleriyle yarattığı puslu ve karanlık atmosfere tanık olacak, öykü boyunca adım adım artan gerilimi hissedeceksiniz.

“Üç günden beri sığındığı yerden ilk defa çıkıyordu. İştahsızdı. Ağaçların yıldırım yemiş gibi köklerinden sökülerek üzerine kapandığını hisseden Yusuf, kafasında mütemadiyen dalların kımıldandığını duyuyor, bir çingene karısı ‘Yusuf,’ diyordu ‘senin ölümün bir ağaçtan olacak!’”
Kenan Hulusi Koray, sükûnetle başladığı öykülerinde esrar perdesini okurun üzerine ağır ağır örtüyor. Zamanının ötesine geçen kurguları, dil ve üslubundaki titizliği her öyküsünde kendini gösteriyor.

“Tuhaf Bir Ölüm”ün ardına bakacak, “Kavaklıkoz Hanı’nda Bir Vaka”ya tanık olacak, bir gece müzenin içinde“Dirilen Mumya”ların arasındaki aşkı duyacaksınız. “Bir Garip Adam”ın ormanın içinde ölüm bekleyişine eşlik edecek, “Belki Bir İllüzyon” içine düşüp küçük dağ hayvanının peşinde akşamı sabah edeceksiniz.

“Ve gittikçe avuçlarının, oraya hemen yapıştırılmış kızıl bir deri renginden yavaş yavaş çıkarak, daha fazla pıhtılaşma­ya başlayan bir kan lekesiyle dolduğunu görüyordum.”

Ülkemizin önemli yönetmenlerinden Metin Erksan tarafından “Beş Türk Hikâyesi” projesi ile sinemaya aktarılan Sazlık öyküsünde, Reis’in düştüğü aşkı ve umarsız bekleyişini görecek, kararan bir gün ile batan güneş gibi yiten bir umuda yanacaksınız.

“Ali Reis sandalın en ucunda ye­şil sazlığa doğru eğili duruyordu. Bir şey aradığı belliydi. Sulara dikkatle bakıyor ve kımıldamıyordu.”

Kısacık zamanına sığdırdığı yüzden fazla öyküsü arasından derlediğimiz ilk kitabında, korkuyu çağıran sözcükleriyle, bir büyük yazar, Kenan Hulusi Koray’ın dünyasına gireceksiniz.

yazar

Kenan Hulusi Koray

Kenan Hulusi Koray, 27 Mayıs 1906’de İstanbul’da doğdu. 1928 yılında Türk Tarih Encümeninin Kütüphanesinde memur çalışmaya başladı ve 1933 yılının sonlarına kadar bu görevi sürdürdü. Kenan Hulusi’nin edebiyat dünyasına adım atması öğrencilik yıllarına denk düşer. “Serveti Fünun” dergisinde yayınlanan ilk hikâyelerinin ardından, aynı dergiye yazan diğer altı arkadaşı ile birlikte, edebiyatımızda “Yedi Meşaleciler” diye anılan topluluğu oluşturdular. Kenan Hulusi Koray içlerindeki tek hikâye yazarıydı. Servet-i Fünûn, Muhit, Hayat, İçtihat, Milliyet, Mektep, Yeni Türk Mecmuası, Bütün, Haber Akşam Postası, Varlık, Yeni Mecmua gibi gazete ve dergilerde hikâyeleri yayınlanmaya devam etti. Yazdıklarının bir kısmı kitap halinde yayımlansa da birçoğu gazete ve dergi sayfalarında kaldı. 23 Mayıs 1943’te birçok kaynakta [...]